Mumbar Dolmasına Limon Sıkılır Mı? İzmirli Bir Gençten Mizahi Bir Bakış
İzmir’de yaşamanın, sadece denizin, kumun, Gündoğdu Meydanı’nda çay içmenin ötesinde bir anlamı vardır. Bazen bir yiyeceğin ne kadar kıymetli olduğunu, en basit bir sohbetin nasıl bir felsefi tartışmaya dönüşebileceğini burada anlayabilirsiniz. Ve işte o anlardan biri: “Mumbar dolmasına limon sıkılır mı?” Bu soru, basit gibi görünebilir ama aslında tam olarak İzmirli bir gencin düşünme sürecine ve arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlere özgü bir ikilemi yansıtır.
Limon, Mumbar, ve İzmirli Gençler: İşin İç Yüzü
Herkesin bildiği bir şey var: Mumbar dolması, İzmir mutfağının en lezzetli hazinelerindendir. İçine pirinç, kıyma, baharatlar ve daha neler neler konur. Üzerine bir dilim limon sıkıldığında o tat bir başka olur, değil mi? Ya da, belki de öyle değildir? İşte bu nokta, tam da İzmirli bir gencin ruh haline hitap eden bir problem. “Mumbar dolmasına limon sıkılır mı?” sorusu aslında “Hayatımın anlamı bu mu olacak?” gibi felsefi bir çıkmazın yansımasıdır. İçimden geçeni bir tek ben biliyorum: “Ama gerçekten limon sıkılmalı mı?”
Bir sabah arkadaş grubumla birlikte kahvaltı yapıyoruz. En sevdiğimiz mekan, Şirinyer’deki o klasik kahvaltı salonu. Yan masada bir grup yaşlı amca, sıcak soğuk ayrımı yaparak, simidin üzerine yağ sürmenin yanlış olduğunu anlatıyorlar. Bir yandan “Simidin üzerine yağ sürülür mü?” diye espri yapıyorum, ama içimden kendi kendime düşünüyorum: “Ya ben ne yapıyorum? O kadar küçük şeylere takılıyorum ki…”
Neyse, konu mumbar dolması. Bir arkadaşım, elinde limonlu bir tabak mumbar dolmasıyla geliyor. Hani o içimizdeki hepimizin “daha fazla limon” isteğini dile getiren arkadaşlardan biri.
Ben: “Limon mu? Ama abi o kadar da değil ya, o kadar mı? Hem mumbarın tadı öyle daha güzel işte.”
Arkadaşım: “Yok ya, limonla daha iyi oluyormuş, herkes böyle yapıyor.”
Ve işte o an, aklımdan geçen tek şey: “Herkes mi? Kimdi o herkes? Herkes bunu kabul etmiş mi? Mumbar dolmasına limon sıkmak bir gelenek mi oldu? Bu işin sonu nereye varacak?”
İnsanın İçindeki Limonculuk
Bazen kendimi bir felsefi tartışmanın tam ortasında gibi hissediyorum. Bir yanda hayatın anlamını sorgulayan bir ben, bir yanda “Mumbar dolmasına limon sıkılır mı?” gibi basit ama derin bir soruyla ilgilenen arkadaşlarım. Her birimiz başka bir şeyi savunuyoruz: “Kimse limonsuz yiyemez, ekşi olması gerek.” Bir diğer arkadaşım ise tamamen karşıt görüşte. Olimpos Dağı gibi bir tepede duruyor, “Mumbar, kendi tadıyla zaten yeterince güzel” diyor.
İç sesim yine devreye giriyor: “Neyse, hayatınızdaki en önemli şeyleri de çok büyütmeyin. İleride bunları hatırladığınızda, ‘Aa ya, limon mu? Kafayı mı yedim?’ diyeceksiniz.” Ama yine de, belki de bu kadar ciddiye almamalı, belki gerçekten de limon meselesi üzerine konuşmalıyız. Kim bilir, bir gün bu tartışmaların geleceği, insanlık için bir dönüm noktası olabilir.
“Limonlu Mumbar” Tartışması: Kahkahalar Arasında
Bazen hayatı bu kadar ciddiye almanın komik olduğunu fark ediyorum. Bir gün arkadaşım bir soru atıyor: “Mumbar dolmasına limon sıkılır mı?” dediğinde, ne olduysa oldu, kahkahalar patladı. Bir anda hepimiz bu soruyu ciddi ciddi tartışmaya başladık. Gerçekten de limon sıkmanın gerekliliği üzerine felsefi bir tartışma yaptık. Bu anı anlatırken, bir kez daha fark ediyorum: Bu kadar basit bir soru bile, insanları derin düşüncelere sevk edebiliyor.
Bir an için şüpheye düşüyorum: “Belki de bir noktada, hepimiz limonun gerçek gücünü keşfetmeliyiz. Tıpkı hayatın sunduğu fırsatlar gibi, bazı şeylere tat katmanın zamanı gelir.”
Sonuç: Limon Sıkılır, Ama Herkesin Kendi Tercihi
Sonuçta, mumbar dolmasına limon sıkılır mı? Tabi ki! Ama bunun kararını sadece bir kişi veremez. Herkesin kendine göre bir limon sıkma tarzı var. Kimisi “ekşi sevenler” kulübüne katılır, kimisi ise “doğal tadı bozmamak” ister. İzmirli gençler olarak, işin sırrı burada: Yaşamı olduğu gibi kabul etmek, bazen bir limon sıktığında bile mutlu olabilmektir.
İzmir’in havası, denizi, tarihi ve tabii ki yemekleriyle, her şey bir arada güzeldir. Kimseyi küçük görmeden, sadece eğlenerek yaşamak en doğrusu. Sonuçta hepimiz birer mumbarız, içi dolu, hayatı biraz limonlu biraz da sade yaşıyoruz.
Şimdi gelelim o soruya: Limon mu sıkılır, sıkılmaz mı? Bence, limon sıkmak bizim hakkımız. Hem, İzmirliler olarak her şeyin tadına varmayı çok severiz, değil mi?